Çok tanrılı dinler, semavi dinlere bir şekilde adapte olup veya sızıp, belirli inançların devam etmesini sağladılar. Eski Yunan ve Roma’da her şeyin bir tanrısı olduğu gibi, hristiyanlıkta da her şey için bir aziz bulunur. Saint Julian biraz ilginç bir aziz: Kendisi katillerin koruyucu azizi ve hatta kendisi de bir katil…
Aziz Julian’ın repertuarında sadece katiller yok tabi… Hristiyan azizler asla sadece bir konuyla yetinmez: Palyaçolar, sirk çalışanları, hancılar, keman çalanlar, hokkabazlar, çocuksuz insanlar, gemiciler, hastane sahipleri, avcılar, şövalyeler, hacılar, çobanlar, gezgin müzisyenler de onun sorumluluğunda…
Aziz Julian, Fransa’nın Le Mans şehrinde doğdu. Julian’ın doğduğu gece, soylu bir adam olan babası, pagan cadılarının oğlunu anne ve babasını öldürmekle lanetlediğini görür. Baba, çocuğu küçük yaşta yok etmek ister, ancak annesi izin vermez. Julian büyüdüğünde annesi, oğlunun işlemeye mahkûm olduğu günahı bildiğinden çoğunlukla üzgündür. Julian, sonunda bunun nedenini öğrendiğinde asla böyle bir günah işlemeyeceğini söyler. Ve yine de önlem olsun diye kendisini ailesinden olabildiğince uzaklaştırma kararı alır.
Elli gün yol yürüyerek Galiçya’ya ulaşır, burada zengin ve iyi bir dul kadınla tanışır ve evlenirler. Yirmi yıl sonra, ebeveynleri oğullarını aramaya karar verir. Julian’ın yaşadığı bölgeye gelirler, kutsal yerleri ziyaret ederler ve bir kiliseden çıkarken dışarıda bir sandalyede oturan bir kadınla karşılaşırlar. Kadın onlara gece konaklayacakları bir yerleri olup olmadığını sorar. Onları evine alır ve kocası Julian’ın avda olduğunu söyler. Anne ve baba oğullarını buldukları için çok sevinirler. Kadın onlara iyi bakar ve Julian’ın yatağında dinlenmelerini sağlar. Ancak lanet devreye girer. Avdaki Julian, bir anda karısının kendisini aldattığı hissine kapılır, evine dönüp karısını kontrol etmeye karar verir. Yatağında uyuyan bir erkek ve bir kadın bulur, kılıcını çekerek ikisini de öldürür. Planı yine kaçarak uzaklaşmak ve bir daha o topraklara ayak basmamaktır, ancak ayrılırken karısını diğer kadınlarla otururken görür. Karısı ona annesinin ve babasının odasında dinlendiklerini söyler. Cadılar haklı çıkmıştır.
Julian, her şeyi bırakarak Roma’ya gider ve kefaret amacıyla yedi hastane ve yirmi beş ev inşa eder. Suçu affedilir ve efsaneye göre tanrı onu sınamak için bir cüzzamlı görüntüsünde bir melek gönderir. Julian cüzzamlıyı içeri alır ve kendi yatağını ona verir. Bunu korkunç suçu affedildiğinin bir işareti olarak görür ve hayatının geri kalanını yoksullara ve özellikle gezginlere yardım ederek geçirir.
Hikayeden Alınacak Dersler: Hristiyanların birçok öyküsünde pagan cadılar haklı çıkıyor. İnsanların içindeki iyiliği ve kötülüğü daha iyi gördüklerinden olsa gerek. İnananlar için kafa karıştırıcı olmalı.
Julian’ın yaşadığı dördüncü yüzyılda da inşaat faaliyetlerine önem verirsen, anne babanı da öldürsen bir şekilde affediliyorsun. 1700 yıl sonra ülkemizde özellikle depremlerden sora sık rastlanan bir alışkanlık.
