Tarih boyunca dünyanın birçok yerinde aristokratlar, soylular, krallar ve genç prensler dokunulmaz kabul edilirdi ve ilahi haklarla korunurdu. Bir soyluya veya soylu bir çocuğa el sürmek, genellikle en ağır şekilde cezalandırılan bir suç olarak görülürdü, bazen bu ceza ölümle bile sonuçlanabilirdi. Peki, kralınızın varisini nasıl cezalandırırsınız? Cevap, Kırbaç Çocukları (Whipping Boys) idi.
Kırbaç çocuğu, başka bir deyişle ceza vekili, bir prens veya genç bir hükümdarla birlikte eğitilen ve genç hükümdarın hataları ve suçları için kırbaçlanma gibi fiziksel cezalara çarptırılan bir çocuktu. Prens, bu cezayı izlemek zorunda bırakılırdı. Bir arkadaşının kendi hatası yüzünden cezalandırıldığını görmenin onları yaramazlıktan caydıracağı düşünülürdü. Türkçeye Şamar Oğlanı diye geçtiği için Osmanlı ve Selçuklu dönemlerinde de yaygın olduğu düşünülebilir ama kaynaklarda bu tip bir uygulamaya rastlanmıyor. Ama tanımın varlığı, kullanılan fakat üstü örtülen bir gelenek olduğunu da hissettiriyor. Birçok yerde bu geleneğin Antik Roma’dan geldiği iddia edilse de, bu tezi destekleyen pek bir kaynak da yok.
Tarihe bakıldığında İngiltere Kralı VI. Edward’ın Barnaby FitzPatrick isimli bir kırbaç çocuğu olduğu bilinir. Konrad Heresbach tarafından 1592 yılında yazılan bir eserde, kralın özellikle küfürlü sözler söylediğinde Barnaby FitzPatrick’in kırbaçlandığı belirtilmiştir. Barnaby FitzPatrick, kraliyet sarayında en iyi eğitimi almış ve daha sonra hayatında önemli bir soylu haline gelerek Ossory’nin 2. Baronu olmuştur.
Fransa Kralı XV. Louis’nin de bir kırbaç çocuğu olduğu kaynaklarda mevcut. Fransız burjuvazisinin tartışmalı döneminde, genç kralın mürebbiyesi Madame de Ventadour, Louis’ye oyun arkadaşı olacak birçok genç erkek çocuk bulmuştur. Bunlardan biri, Louis yerine düzenli olarak cezalandırılan basit bir kunduracının oğluydu. Genç Louis, kırbaç çocuğunun aldığı dayaklara rağmen yaramazlık yapmaya ve derslerini ihmal etmeye devam etmiş.
Kırbaç çocuklarının veya topraklarımızdaki deyimiyle şamar oğlanlarının bahtsız bir yönü daha var. Bazıları bütün zamanlarını prenslerle geçirdiği, birlikte ders aldığı ve sarayın içyüzünde neler yaşandığını duyabildiği için ne var ne yok öğrenmesin diye sağır da edilebiliyormuş.