Son dönemde kurgu filmlerle de değil de belgesel filmleriyle daha çok beğenimizi toplayan Werner Herzog’un, Salt and Fire isimli yeni filminin fragmanından ipuçları elde etmeye çalıştık.
Ümit Açık: Yönetmen koltuğunda Herzog, başrolde dahi aktör Michael Shannon ve yan rolde Gael Garcia Bernal olmasa muhtemelen izlemek istemezdim ama fragmanda görüyoruz ki yönetmen koltuğunda Herzog, başrolde dahi aktör Michael Shannon ve yan rolde Gael Garcia Bernal var. İzlemek isterim.
Ebru Çavdarlı: Ümit’in söylediğinin üstüne pek bir şey koyabileceğimi sanmıyorum. Yönetmen koltuğunda Werner Herzog olmasa ve böyle bir kadroya sahip olmasa izlemeyeceğim bir film. Ve bunun aksini ispatlayamayacak bir fragman.
Can Rende: Herzog’un düşüşü devam ediyor belli ki. Herzog ve Wenders’in filmlerine castlara rağmen heyecanlanamıyorum artık. Salt and Fire’ı da merak etmiyordum. Fragmanı beni de heyecanlandırmadı. Ama bir ara Shannon ve Bernal için bir şans tanıyıp izlemeye çalışacağım. Dilerim Herzog’un önceki filmi Queen of the Desert’ten daha iyidir ve Shannon’lı diğer filmi My Son My Son What Have Ye Done kadar sıkıcı değildir. O değil de Herzog daha iyi senaryolar elde edene dek belgesel çekse daha iyi olacak sanırım. Zira belgeselleri, kurmaca filmlerinden daha etkileyici bence.
Yekta Kurtcebe: Werner Herzog’u çok severim. İyi bir Alman insan ve önemli bir yöntemen. Kendisi için soldier of cinema denildiği kimi çevrelerce bilinir. Fakat fragmanı izleyip filmin hikayesine biraz baktığımızda insan şüpheye düşmüyor değil. Sanırım son kertede Edip Can haklı çıkacak gibi. Herzog abinin belgesellere devam etmesi hem bizim sağlığımız hem de onun sağlığı açısından daha iyi olacak. Zira yaşı ilerledi bir Fitzcarraldo bir Aguirre çekecek ne mecali ne de maceraperestliği kaldı.
Can Rende: Herzog yaşlandı. Belki de artık sinemaya damgalarını vurmuş ama artık yaşlanmış yönetmenlerden eskisi kadar iyi filmler beklememeliyiz. Bilemiyorum. Tarantino, yönetmen yaşlanınca iyi film yapamıyor diye düşündüğünden emekliye ayrılacak. Ki haklı. Wenders, Herzog, Scott, Allen, Spielberg, Coppola, De Palma, Godard… Hepsi en fazla “fena değil” diyebileceğimiz filmler yapıyorlar artık. Hatta Coppola onu bile yapamıyor, resmen dibi buldu (Twixt epey kötüydü). Benim açımdan bir tek Scorsese hala enfes işler yapıyor. İzledikçe Departed’ı da, Shutter Island’ı da, Wolf’u da daha çok seviyorum. Herzog’a dönersem… dediğin gibi Aguirre kalitesinde bir film yapması bence çok zor. Dileğim en azından fena değil diyebileceğim eserler yapması. Gerçi belgesellerde hala yaratıcılığı körelmedi, ilginçtir. Belgeselleri halen etkileyici, ki volkanlarla ilgili yeni belgeselini merak ediyorum. Ama kurmacada heyecanlandırmıyor.
Haktan Kaan İçel: Bu fragmandan anladığım durum şu: Werner Herzog artık belgesel çektiği iyi mekanlarda kurmaca filmler yapmaya başladı olarak görünüyor. Uluslararası oyuncu kadrosuyla festivallerde boy göstermeye çalışacak ve mazisinden yemeye devam edecek. Herzog’un eski maceracı kişiliğinin yerine daha bildiği sularda yüzmek istiyor. Zaten Klaus Kinski’den sonra sinema uyumu yakalayabildiği pek oyuncuyla çalışamadı. Yine de olaya olumlu bakmamız gerekirse, son filmleri arasında en dikkat çekici fragmanı olan film bu gibi gözüküyor.
