One Night In Turin: İngiliz Hastalığı

haber

1990 Dünya Kupası’nda F Grubu, turnuva tarihinin en çekişmeli gruplarından biri olarak kayıtlara geçti. Son Avrupa Şampiyonu Hollanda ile beraber İngiltere, İrlanda Cumhuriyeti ve Mısır’ın yer aldığı grupta 6 maçın 5’i berabere bitti, bir maçta 1’den fazla kez fileleri havalandıran takım olmadı, maçların hiçbirinde 2 golden fazlası atılmadı. İngiltere, Mark Wright’ın golüyle gelen 1-0’lık Mısır galibiyeti sayesinde gruptan lider çıktı, önce Belçika ardından Kamerun’u (çok zor da olsa) eleyerek yarı finale kaldı. 4 Temmuz 1990 Çarşamba gecesi Torino’daki yarı finalde İngiltere’nin rakibi Batı Almanya’ydı.

Geri sarma efektiyle 3 ay öncesine gidelim. 31 Mart 1990’a… Çünkü “Torino’da Bir Gece”, filmin başında bizi Margaret Thatcher hükümetinin tartışılan icraatı ‘Kelle Vergisi’ne karşı en büyük gösterinin yapıldığı o güne götürüyor. Bu esnada İngiliz futbolu dibe vurmuş durumda! UEFA tarihinin en karanlık anı Heysel faciasının ardından İngiliz kulüpleri Avrupa kupalarından süresiz olarak men edilmiş, holiganizm zirve yapmış, hiçbir takım İngiltere’yle eşleşmek istemez olmuş…

Bobby Robson’ın talebeleri işte böyle bir ortamda İtalya 90’a hazırlanıyorlar. Basında sert eleştiriler var. Kimse umutlu değil. En kısa zamanda ‘paketlenip’ Londra uçağına bindirilecekleri düşünülüyor. Ama “Eşekler adam olur, bu takım adam olmaz!” manşetleriyle Çizme’ye uğurlanan ‘Üç Aslanlar’ beklenmedik bir şekilde yarı finale ulaşıyorlar. Aldıkları dereceden de önemlisi, her maçta daha iyiye giden, pozitif bir futbol oynuyorlar. Dahası, İngiliz taraftarlar ufak tefek olaylar dışında ortalığı çok fazla karıştırmıyorlar! Düzelen imaj sayesinde turnuvanın ardından İngiliz kulüplerinin Avrupa yasağı kalkıyor, futbol düzlüğe çıkıyor. Bugün ‘dünyanın en değerli, seyir zevki en yüksek ligi’ olarak anılan Premier Lig’in temelleri atılıyor, vs.

“Torino’da Bir Gece (One Night in Turin, 2010, Yönetmen: James Erskine)” bir sinema başyapıtı değil. Hatta futbola meraklı değilseniz ya da yaşınız yettiyse ve İtalya 90’ı zaten canlı izlediyseniz film çok fazla ilginizi çekmeyecektir. Ama yeni ‘bakınız öneriyor’ konseptimiz doğrultusunda “böyle bir film var” demek bizim görevimiz!

Böyle bir film var, ben izlediğimde şu anda malum gelişmeler nedeniyle dibe vurmuş olan Türk futboluyla pek çok açıdan paralellik kurdum. “Belki biz de düzlüğe çıkarız lan, belki en kötü günümüz budur!” diye hafiften umutlandım. Dönemin spor bakanı Colin Moynihan’a yöneltilen eleştirilerin bugün bizde de yine ‘kabinenin en genç bakanı’ olarak görev yapan Suat Kılıç’ın aldığı eleştirilere ne kadar benzediğini görerek tebessüm ettim. Anlatıcı ses Gary Oldman her ‘football’ deyişinde içim titredi. Gazza’nın yarı finaldeki sarı kartın ardından döktüğü gözyaşlarıyla duygulandım.

Torino’da Bir Gece, Avrupa’da Mayıs 2010’da gösterildi. Dünya Kupası öncesi iyi bir zamanlamaydı. DVD olarak temin edebilirseniz evde sıkıldığınız ve canınızın ‘nostaljik futbol’ çektiği bir akşamda iyi bir alternatif olabilir.

Tagged