Bağımsız filmlerin en büyük destekçisi Sundance Film Festivali’ne sadece bir ay kaldı. Haliyle Sundance’te gösterilecek filmlerle ilgili bilgiler ve filmden kareler hızla yayınlanmakta. Biz de geçen aralık ayında yaptığımız gibi bu filmleri tanıtıp filmden karelere yer vereceğiz. Bakalım onca film arasından hangisi “Fruitvale Station” kadar dikkatleri çekip Sundance’ten sonra ödül sezonunda ödülleri süpürecek? Lafı uzatmayalım, filmleri tanıtmaya başlayalım.
Calvary: “The Guard” filmiyle sinemaya atılan John Michael McDonagh üç yıllık suskunluğunu bozup “Calvary” ile dönecek sinemalara. Bu filmde de başrolü İngiliz aktör Brendan Gleeson’a pasladı McDonagh. İrlanda-İngiltere ortak yapımı olan filmde Gleeson’a Domhnall Gleeson ve Kelly Reilly eşlik etmişler. Film kara komedi türünde ve iyi yürekli, dünyayı daha iyi bir hale sokmaya çalışan bir rahibin çektiği acıları ve karanlık güçlerle savaşını anlatıyor.
Frank: İrlanda-İngiltere ortak yapımı olan “Frank”te Domhnall Gleeson, Michael Fassbender, Scott McNairy ve Maggie Gyllenhaal’ı izleyeceğiz. Lenny Abrahamson’ın yönettiği komedi türündeki “Frank”te Frank adındaki bir rockçının maceraları anlatılıyor. Başkaraktere Fassbender hayat verdi ve yüksek ihtimalle aktör filmi kafasındaki büyük bir maskeyle tamamlayacak. Aşağıdaki kare karakter hakkında fikir verebilir.
Hits: Aktör/senarist/yönetmen David Cross da kara komedi türünde bir filmle Amerikalı sinemaseverlerin karşısına çıkacak. “Hits” adını verdiği filminin başrollerini 2013’te iki filmle Sundance’te yer alan Michael Cera, “Under the Dome” dizisiyle ünlenen Britt Robertson, Matt Walsh’a pasladı. Film, New York’un küçük bir kasabasındaki insanların pek de gerçekçi olmayan beklentilerini anlatıyor.
I Origins: “Another Earth” filminin senaristi ve yönetmeni Mike Cahill kariyerinin üçüncü filmi “I Origins” ile Sundance’te yerini alacak ve ödül için yarışacak. Bilim-kurgu türündeki bu filmin başrolünü de senarist/oyuncu Brit Marling’e teslim etti Cahill. Marling, “Another Earth”te de rol almıştı. Bu filmde aktrise Michael Pitt eşlik etti. Film, moleküler biyoloji alanında çalışan bir adamla onun partnerinin laboratuvarlarında toplumu değiştirecek bir buluşa imzalarını atmaya çalışmalarını anlatacak ve görünüşe göre dinle bilimi karşı karşıya getirecek. Dileriz orijinal şeyler söyleyen bir film olmuştur.
Laggies: Chloe Moretz, Sam Rockwell, Gretchen Mol ile Keira Knightley’i biraraya getiren “Laggies” geçen sene Sundance’e iki filmiyle dahil olan aktrist/yönetmen Lynn Shelton’ın yeni filmi. Film, ergenlikteki bir kızla nişanlısının kendisine yalan söylediğini ve kendisinden çok arkadaşlarıyla zaman geçirdiğini fark eden, kafası karışık, geleceği belirsiz 28 yaşındaki bir kadının arkadaşlıklarını anlatıyor.
Little Accidents: Kısa filmlerle yönetmenliğini geliştirmeye çalışan yeni sinemacı Sara Colangelo “Little Accidents” adını verdiği ve 2010’da kotardığı kısa filmini başka bir kadroyla bu kez beyazperde için uzun metraj olarak kotardı. Colangelo bu ilk yönetmenlik denemesinde Hollywood’un ünlü oyuncularından Elizabeth Banks, Chloe Sevigny ve Josh Lucas’la çalışma şansını elde etti. Film Amerika’nın küçük bir kasabasında (haklısınız, bağımsız sinemanın klişelerinden bir tanesidir küçük kasabalar) yaşanan maden kazasını anlatıyor. Yani senenin derdi, tasası olan filmlerinden. Bu olaydan sonra 14 yaşındaki bir oğlan kaybolur ve kasabalı onu bulmaya çalışır. Tabi madencilerden birisinin hayatta olduğu anlaşılır, kurtarılmaya çalışılır.
Love Is Strange: Marisa Tomei, John Lithgow ve Alfred Molina’yı buluşturan romantik bir film. Ira Sachs’in yönettiği film, beraber geçirdikleri 39 yılın ardından işlerinden olan ve bu yüzden şehir değiştirmek zorundak kalıp New York’ta bir apartmana yerleşen eşcinsel çiftle apartmandaki ahali arasındaki ilişkiyi konu ediniyor.
A Most Wanted Man: En son George Clooney’li “The American”ı çeken fotoğrafçı/yönetmen Anton Corbijn’in son filmi. Philip Seymour Hoffman, Rachel McAdams, Robin Wright, Willem Defoe gibi harika bir kadroya sahip olan film, John le Carre’nin aynı adlı çok satan romanından uyarlandı. Film, Çek asıllı bir Müslüman üzerinden teröre, Rus mafyasına, casusların savaşına ve kara para aklayıcılarına odaklanıyor.
The One I Love: Malcolm McDowell’ın oğlu Charlie de sinemacı oldu. Genç aktör/yönetmen Charlie McDowell yönetmenlik kariyerinin ilk filmi olan “The One I Love” ile Sundance’e konuk olacak. Elisabeth Moss ile Mark Duplass’ın başrolleri paylaştığı “The One I Love” komedi türünde. Film ilişkilerine bir süreliğine ara veren ve birbirlerine hala aşık olup olmadıklarını anlamaya çalışan bir çifti anlatıyor.
The Raid 2: “The Raid: Redemption”ın ya da orijinal adıyla “Serbuan Maut”ın çok beğenilmesinden sonra hızla çekilen devam filmi. İlk filmde Jakarta’da bir binaya girip uyuşturucu kaçakçılarını yakalamaya çalışan özel timin bu çabalarını yüksek bir aksiyonla anlatılıyordu. İkinci filmde ise Rama’nın ailesini suçlulardan korumaya çalışması anlatılacak. Filmi Gareth Evans yönetti.
White Bird in a Blizzard: Genç aktris Shailene Woodley “The Spectacular Now”dan bir sene sonra tekrar Sundance’e konuk olacak. Woodley’nin rol aldığı filmde Eva Green, Thomas Jane ve Christopher Meloni’yi de izleyeceğiz. Filmi deneyimli yönetmen Gregg Araki yönetti. Filmle ilgili daha geniş bilgi için şu haberimize bakabilirsiniz.
The Voices: Bir adam delirir ve çalıştığı fabrikanın muhasebe bölümündeki bir kadını öldürür. Her geçen dakika daha da kötüye giden bu adam kedisi ve köpeğinden tavsiyeler alarak cinayetin izlerini yok etmeye çalışır. Yıllardır çekilmeye çalışılan film nihayet çekilip gösterime hazır hale getirildi. Filmi “Persepolis”le ünlenen Marjane Satrapi yönetti. Ryan Reynolds, Anna Kendrick, Gemma Arterton ve Jackie Weaver filmin başrollerini üstlendiler.
Young Ones: Sundance’in ve senenin en merak edilen bilim-kurgu filmlerinden. Filmi Jake Paltrow yönetti. Soyadından da anlaşılacağı üzere Gwyneth’in kardeşi. “Young Ones” yönetmenin ikinci filmi. Filmde Michael Shannon, Nicholas Hoult, Elle Fanning, Kodi Smit-McPhee’yi izleyeceğiz. Su bulmanın çok zor olduğu bir gelecekte geçen film bir çocuğun ailesini korumak için su bulmak amacıyla yola koyulmasını anlatacak.
They Came Together: Senenin Paul Rudd komedilerinden. Tanınmış Yahudilerden olan bir adamın etkileyici bir kadınla tanışıp ona aşık olmasını anlatıyormuş bu film. Yani romantik komedi türünde. Filmi David Vain yönetti. Rudd’a Amy Poehler, Ed Helms, Cobie Smulders ve Christopher Meloni eşlik ettiler.