Hitler’in Kayıp Bronz Atları

Sanatın Akışı

Sanat ve arkeoloji eserleri karaborsası, suç dünyasında en az uyuşturucu ve silah kadar büyük bir kirli endüstri… Dünyanın farklı alanlarından çalınan, yağmalanan sanat eserleri ve arkeolojik kalıntılar, bir takım zenginlerin gizli koleksiyonlarında yerini bulana kadar çeşitli maceralardan geçiyorlar. Adolf Hitler’in uzun süre kayıp olan bronz atları da renkli bir öyküye sahip

Filmlere konu olacak kadar ilginç bu öykü ülkemizde de birçok eseri bulunan Avusturyalı/Alman heykeltraş Josef Thorak ile başlıyor. 1899’da doğan, çok iyi bir sanat eğitimi alan, mezarlıklarda özellikle zengin ailelerin kabirlerinin başına dikilen heykelleriyle ünlenen Thorak, kısa sürede devlet adamlarının dikkatini çekti. Yaptığı heybetli, genelde sert görünüşlü ve anıtsal heykeller nedeniyle bir yere anıt lazım olduğunda Thorak çağırılıyordu. Sanatçının Türkiye günlerini ayrıca ele alacağız; öykümüze konu olacak heykeller için Almanya’ya dönelim.

1933’ten itibaren Arno Breker ile birlikte Nazi döneminin favori sanatçıları arasında yer almaya başlayan Thorak, birçok anıta imza attı. Bunlar arasında kanlı diktatör Hitler’in özel siparişi üzerine 1939 yılında yapılan boyları 3 metreyi aşan iki bronz at da bulunuyordu. Atlar, savaş boyunca Hitler’in ve Nazi yönetiminin merkezi olan şansölyeliğin merdivenlerinin her iki yanında duruyordu. Savaş sona erip Berlin düştüğünde ise ortadan kaybolması çok zor görünen iki sanat eseri sırra kadem bastı.

1950’lerde komünist Doğu Almanya’da Berlin’in kuzeydoğusundaki Eberswalde kasabasında, Kızıl Ordu karargahınında görüldüğü iddia edildi. Yapılan araştırmalar iki atın Thorak’ın eserleri olduğunu teyit etti. Komunist yönetimin ve halkın çok da dikkat etmediği heykeller 38 yıl boyunca bir atletizm pistini süsledi.

1989’da bir sanat dergisinde, tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolmuş iki atın önemi aktarılınca, eserler yine kayboldu. İkinci Dünya Savaşı’nın sonundaki karışıklıkta yok olan atlar, bu sefer de Berlin Duvarı yıkılınca yağmalandılar. Komplo teorileri hemen yazılmaya başlandı. Atları gizli bir Nazi örgütü, Hitler’in anısını yaşatmak için çalmış olabilir miydi?

Komplo teorileri genelde uçuk hikayelere sahip olsa da bu sefer tuttu. 25 yıllık maceradan sonra 2015 yılında yeniden ele geçirilen heykeller Rainer Wolf isimli, Nazi bağlantıları bulunan bir aristokratın depolarında ortaya çıktı. Wolf, nazi eserlerini toplamayı seviyordu ama yasadışı hiçbir şey yapmadığını da iddia ediyordu. Heykelleri normal yollardan parasını vererek almıştı. En sonunda Alman hükümeti kendisine heykellerin parasını ödeyerek el koydu.

Olayın peşini bırakmayan dünyanın önemli çalıntı sanat eseri avcılarından Arthur Brand’ın 2021’de yazdığı “Hitler’s Horses” dev atların yeraltı yolculuğunu paylaştı.

2014’te heykeller eski bir suçlu olan ancak kendini temizlemek için ihbarlarla sanat eserlerini kurtaran Michel van Rijn’in dikkatini çekiyor. Arthur Brand’ı arayarak atların resimlerini gösteriyor ve nerede olduğunu ihbar ediyor. Bir yıllık hazırlıktan sonra polis operasyonuyla geniş bir çete çökertiliyor.

– Van Rijn’a atların yerini ismi gizli olan “Steven” kod adlı bir sanat simsarı söylemişti. Steven, atları gizemli müşteri adına satmak istiyordu. Anlaşmanın tamamen gizli olması gerektiğini çünkü atların hukuki olarak Üçüncü Reich’in halefi olan Alman devletine ait olduğunu iddia etti. Daha da ilginç olanı, lüks sanat simsarı, atların gizemli sahibinin, Nazi sempatizanlarını barındıran bir aileden geldiğini van Rijn’e söyledi.

– Brand, tereddütle de olsa da gizli alıcı rolünü üstlendi ve bir Nazi eseri koleksiyoncusu aracılığıyla atların gerçek olduğunu keşfetti. Bu nefes kesen keşfin yanı sıra, Nazizm’in günümüz Almanyası ile olan ilişkisine tanık oldu. Heinrich Himmler’ın kızı yaşlı “nazi prensesi” Gudrun Burwitz ile tanıştı. Soykırımın başlıca mimarı olmasına rağmen babasının masum olduğunu savunan Burwitz’in, Neo-Nazi’lerle bağlantılı gizli bir örgüt olan Stille Hilfe (Sessiz Yardım) ile yakın ilişkileri vardı. Brand, atların satışının onların amaçları için finanse edilmiş olabileceğini düşündü.

– Satıcının kimliğini keşfetmeye çalışırken, tanınmış bir Nazi sanatı ve askeri teçhizat koleksiyoncusu Alman avukat Klaus-Dieter Flick ile karşılaştı. Flick bir manyak sayılırdı ve 2015’te yapılan baskınların bir parçası olarak mülkünde bir Wehrmacht tankı bulunması nedeniyle uluslararası ün kazanmıştı. Flick ve Wolf arasındaki ilişki de ortaya çıkınca büyük resim yerine oturdu.

– Wolf, yakalanınca satın almanın yasal olarak geçerli olduğunu iddia etmişti. Peki neden atları satıyordu? Brand, Wolf’un çocuklarının tartışmalı sanat eserlerini miras almak istemediğini ve öldüğünde dinamitle patlatma tehdidinde bulunduklarını söyledi, bu nedenle atları yeraltı piyasasında satmaya karar vermişti.

Stille Hilfe’nin, atların hikayesinde ne gibi bir rol oynadığı asla net olmayacak. Nazi prensesi Gudrun Burwitz 2018’de 88 yaşında vefat etti ve polisin açtığı birçok soruşturma da bunun üzerine kapandı.

Tagged