Dünya Kupası’na daha az sayıda takımın katıldığı yıllarda kıtalar arası play-off maçları da oynanıyordu. 1974 Dünya Kupası öncesinde tarihin en hüzünlü maçlarından biri bu play-off’larda yaşandı. The Saddest Goal, bu maçın ve atılan golün hikayesini anlatıyor.
1973’te sosyalist Allende iktidarı ABD destekli Augusto Pinochet’nin darbesiyle sona ermiş, Santiago’daki Stadio Nacional, binlerce kişinin işkence gördüğü, öldürüldüğü bir cunta üssü haline getirilmişti. Darbeden iki ay sonra, 1974 Dünya Kupası Elemeleri’nde kura şansı Şili ve Sovyetler Birliği’ni karşı karşıya getirdi. İki takım Dünya Kupası’na katılabilmek için iki ayaklı bir play-off’tan geçmek zorundaydı.
İlk maç Moskova’da oynandı. Futbolcuların önemli bir bölümü Allende taraftarıydı ancak aileleri askeri yönetim tarafından rehin alındığı için maça çıkıp oynamak zorunda kaldılar. Moskova ziyaretleri boyunca tek bir politik imada bile bulunamadılar.
İkinci maç ise Santiago’da, daha yeni katliamların yaşandığı bir stadda oynanmak durumundaydı. Sovyetler Birliği, maçın stadyumunu değiştirmek için FIFA’ya başvurdu ancak talep kabul görmedi. İnsanların kanlarının daha kurumadığı bir stadda maç oynamayı reddettiler ve kupayı boykot ettiler. 0-0 biten ilk maçın ardından Şili o dönemki kurallar uyarınca sahaya çıktı, başlama vuruşunu yaptı ve boş kaleye bir gol attı. Bu gol halen futbol tarihinin en hüzünlü golü olarak anılır.
Filmin yönetmeni henüz belli değil. Pablo Larrain’in filmlerinden tanıdığımız Alfredo Castro ve Luis Gnecco filmin başrollerinde yer almak için anlaşmaya vardı. Birlikte çalışmayı sevdiği oyuncularla anlaşmaya varılınca filmin yönetmeninin Larrain olacağı kulislerde konuşulmaya başlandı.
