Amerikan bağımsız sinemasının en önemli film festivallerinden olan Sundance Film Festivali 17 Ocak’ta açılışını yapacak ve 27 Ocak’ta sona erecek. Festivalde yarışması beklenen filmlerden ilk kareler festival başlamadan nete düştü.
Rooney Mara ve Casey Affleck’in başrollerini üstlendiği “Ain’t Them Bodies Saints”, “Badlands” ve “Bonnie and Clyde” filmlerinin karması olarak niteleniyor. David Lowery’nin kaleme alıp yönettiği bu drama hapse giren bir adamın (Affleck) dört sene sonra hapisten kaçıp Ruth’u (Mara) ve hiç tanışmadığı kızını bulup kaçak olarak yaşamaya başlamasını konu alıyor. “Ain’t Them Bodies Saints” prömiyerini Sundance’te gerçekleştirecek ve ödül için yarışacak.
“Cold Case”, “Dawson’s Creek”, “Memphis Beat” dizilerinin senaristliğini ve yürütücü yapımcılığını üstlenen Liz W. Garcia’nın ilk kez yönetmenlik koltuğuna kurulduğu filmi “The Lifeguard”tan da bir kare Sundance vesilesi ile yayınlandı. Bu dramada başrol Kristen Bell’e teslim edilmişti. Film muhabirlikten cankurtaranlığa geçiş yapan bir kadının taşradaki öyküsünü konu alıyor.
“Smashed” ile oldukça iyi eleştiriler alan James Ponsoldt hız kesmeden kariyerine devam ediyor. Yönetmen bu kez bir uyarlamaya soyunmuş. Tim Tharp’in “The Spectacular Now” adlı romanını her yönetmene kısmet olmayacak etkileyici bir kadroyla perdeye taşımış. “Smashed”in yıldızı Mary Elizabeth Winstead, geçen sene ünlenen Shailene Woodley, Jennifer Jason Leigh, Kyle Chandler bu dramedide rol alan isimlerden bazıları. Ponsoldt bu filmde de aşkı, ilişkileri, arkadaşlığı, doğrular ile hatalar arasındaki çizgiyi masaya yatırıyor ve bunları analiz ediyor. Film, bir kızın (Woodley) lise son sınıfta okuyan alkol bağımlısı bir genci bu bağımlılıktan kurtarmaya çalışmasına odaklanıyor.
Geçtiğimiz sene “Your Sister’s Sister” ile seyircinin karşısına çıkan Lynn Shelton da hızını kesmeyenlerden. Shelton kısa sürede “Touchy Feely”nin çekimlerini bitirdi ve filmi Sundance’e hazır hale getirdi. Yönetmen bu filminde de başrolü Rosemarie DeWitt’a pasladı. DeWitt’a Ellen Page ve Scoot McNairy eşlik ettiler. Bu film bir masörün hayatını anlatacak.
Bağımsız yönetmenler çok ama çok küçük bütçelerle kısıtlı bir zamanda filmlerini kotarmak durumunda oldukları için yılda birden fazla filme imzalarını atabiliyorlar. Sebastian Silva da bu yönetmenlerden. Silva, Sundance’e iki filmi ile damgasını vurmaya hazırlanıyor. Çekimleri ve post-prodüksiyon aşamaları çoktan sona eren gerilim filmi “Magic, Magic” ve komedi türündeki “Crystal Fairy” ile Sundance’e konuk olacak Silva. İki filmde de başrol Michael Cera’ya ait, iki film de Silva’nın memleketi Şili’de çekildi ve ikisinde de Şili’ye turistik bir gezi düzenleyen Amerikalı gençlerin başlarından geçen olaylar anlatılmakta.
Shane Carruth dokuz senelik arayı noktalıyor. Carruth’ın adı hiçbir şey ifade etmediyse “Primer” diyelim, belki o zaman kendisini hatırlayabilirsiniz. Yedi bin dolarlık başarılı bilim-kurgu filmi “Primer”la yeteneklerini kanıtlayan Carruth dokuz senedir “Upstream Color” adını verdiği projesini hayata geçirmeye çalışıyordu. Neyse ki Carruth arayı daha fazla uzatmadı ve bu filmini çekti. Film romantizm, dram ve gerilimin içiçe geçtiği bir film olarak tarif ediliyor. Filmle ilgili pek bir bilgiye sahip değiliz ne yazık ki.
Ryan Coogler ilk yönetmenlik denemesini gerçekleştirdi. “Fruitvale” adını verdiği filminde Kevin Durand, “One Tree Hill”in yıldızı Chad Michael Murray, taze Oscarlı aktris Octavia Spencer ve Michael Jordan (hayır, basketçi olan değil) ile çalıştı. Film gerçek bir hikayeden uyarlandı ve Oscar adlı 22 yaşındaki bir gencin son günlerine odaklandı.