Stanley Kubrick’in Steadicam’le tanışması, sinema tarihini değiştiren olaylardan biridir. The Shining’den başlayarak her filminde sık sık kullanmaya başladığı bu kamera teknolojisi Kubrick’in zaten olağanüstü kamera kullanım yeteneklerini bir üst seviyeye taşıdı.
Kubrick’in yazışmalar başta olmak üzere, hayatındaki herşeyi kutulara doldurup arşivlemesi sayesinde, usta yönetmenin steadicam’le nasıl tanıştığını da öğrenmiş olduk. Kubrick’in yapımcısı Jan Harlan, steadicam’in bir demosunu seyretmiş ve büyük bir heyecanla Kubrick’e bir mektup yazmış.
Harlan bu yeni teknolojiyi şu sözlerle anlatıyor:
“Muhteşem bir şey. Ekte bir fotoğrafını gönderiyorum. Bütün sırrı kameranın mükemmel dengesi… Özel bir kolla kameramanın vücut hareketleri kameraya yansımıyor. Kameraman koşsa da kamera havada bir ipe asılı gibi hareket ediyor”
Kubrick, Harlan’ın sayesinde haberi olduğu bu teknolojiyi hemen benimsedi ve tarihi sahneleri ortaya çıkardı.