Serseri Herifler, Şahane Müzikler: Lock, Stock & Two Smoking Barrels

haber

Filmlerin akılda kalma sürelerini uzatan bir şey varsa o da müzikleridir. Film bitip de sinemadan çıkıp yürümeye başladığınızda dişinize sıkışan mısır tanesini çıkarmaya çalışırken aklınızda hala filmin melodileri dönüyorsa bu iş olmuş demektir. Bu zamana kadar çekilen binlerce filmin, binlerce müziğini inanın buraya sıkıştırmak çok zor ama ben sanırım en yakışıklı olanını buraya sığdırmaya çalışacağım. “Hangisinden, neresinden başlasam ayıp etmiş olmam” diye düşünsem de sanırım önceliği Guy Richie’ye vermekte fayda var. Yapmış olduğu herhangi bir filminin müziği hakkında biriyle konuşmaya kalktığınızda, diyaloğun sonunda kendinizi Richie’nin neredeyse çoğu filminin müzikleri hakkında konuşmuş olarak bulmanız sadece an meselesi. Birbirinden enfes şarkıların yer aldığı Lock, Stock & Two Smoking Barrels ise önceliği hak edenlerden.

Genelde soundtrack albümlerinde olmayan, filmden ses kayıtlarının da yer aldığı albüm başından sonuna adeta film gibi sizi sürüklüyor. Babaların babası James Brown neredeyse 3 buçuk yıl önce son nefesini vermeden İstanbul’a uğradığında gerçekten de The Boss şarkısında dediği gibi “Pay the cost, to be the boss” sözünü adeta yerine getirir gibiydi. Filme kattığı duyguların o kusursuz geçişini filmi izleyen herkes hatırlar. “Payback” ile ikinci şarkıyı da filme katan Brown, İngiliz olmanın kusursuz “cool” havasını adeta besliyor. Stretch’in seslendirdiği ve sonuna kadar filmdeki “cool” havanın avamlığında dinlediğimiz “Why Did You Do It” keyif patlamasını tetikler nitelikte olan şarkılardan biri olarak yerini alıyor. Film başından sonuna aksiyon ve bir o kadar da kontrolü kapsayan bir modda ilerlerken bence bu moda en iyi eşlik eden parçalardan biri de Gipsy Kings’in “Zorba The Greek” şarkısı. Millletimizin gözü kapalı bildiği bu şarkıyı sevdiğiniz bir filmde görünce heyecanınız ister istemez iki katına fırlıyor.

En sevdiklerimi en sona saklamayı hep sevmişimdir. Bir Castaways eseri olan ve her defasında dinlediğimde, nerede olursam olayım beni Jason Statham ile buluşturan “Liar Liar”, en azından filmden 3 yada 4 sahneyi düşünmemi sağlıyor. Geçtiğimiz günlerde grubu tekrar toplayacaklarının müjdesini veren Ian Brown’un (bence) bu zamana kadar bulunduğu en iyi oluşum olan Stone Roses, “Fools Gold” ile filme de mesaj yollamayı ihmal etmiyor. Neredeyse başından sonuna birçok “baba”ya şahit olduğumuz filmi özetler dinamiğe sahip şarkı ise Iggy Pop yorumu ile “I Wanna Be Your Dog” oluyor. İzlediğiniz filmin bir dakikasına bile pişman olmayacağınızın garantisini veren bu şarkı ile artık gönül rahatlığıyla hayatınıza devam edebilirsiniz.

Tagged