Ne Gerek Var?: Hababam Sınıfı Yeniden

haber

Hababam Sınıfı Yeniden, ülke sinemasının çıkmazlarını, kendini tekrarlarını, yapımcıların patolojik davranış biçimlerini özetleyecek bir eser gibi duruyor…

İlk olarak basın bülteninden pasajlarla başlayalım:

“Rıfat Ilgaz’ın unutulmaz eseri Hababam Sınıfı, günümüz gençlerinden oluşan yepyeni karakterleri ve maceralarıyla 05 Nisan’da sinemalarda. Türkiye’nin efsane sınıfı haylazlıklarına 2019’da Duba Nuri, Format Hasan, Racon Faruk, Yakışıklı ve Düldül’le devam ediyor. Öğrencilerinin ‘manitaleksia’ adı verdiği ‘okulda kız olamama’ rahatsızlığından yakınan Özel Çamlıca Erkek Lisesi’ni bir sürpriz bekliyor. Hababam Sınıfı, yeniden karma eğitime geçileceğini öğreniyor ve ortalık alev alıyor.”

Sonra da sonuna kadar dayanabilirseniz fragmana bir göz atalım:

Ve son olarak başlığımızda da olduğu gibi “Ne Gerek Var?”ları sıralayalım:

1.Sayısız kez çekilmiş öyküyü niye rahat bırakamıyoruz. Ortada mükemmel bir Ertem Eğilmez versiyonu varken ve her şey onun taklidi olacakken yeniden çevrime Ne Gerek Var?

2.Rıfat Ilgaz’ın eserini böyle sulandırmaya, zamana uydurmaya çalışırken hiç etmeye, Ne Gerek Var? Başka bir haylaz sınıf hikayesi çıkamıyor mu bu topraklardan?

3.Gerek basın bülteninde, gerek fragmanda bu kadar sulu, modası geçmiş, hafif cinsellik içeren bir dil kullanmaya Ne Gerek Var? Durmadan ustalara saygı diye diye, bütün mirasını yediğiniz insanları bir kez daha sömürmeye çalışmanın amacı ne?

4.Bu kadar kötü oyuncu seçimine, orta halli bir yerli dizide bile zor yer bulmuş bir dolu oyuncuyu, kötü çizilmiş taklit karakterlerle bir filme doldurmaya Ne Gerek Var? Altan Erkekli gibi herhangi bir hikayeye koysanız gişe getirecek bir oyuncuyu bu işe alet etmeye Ne Gerek Var?

5.Elinizde iyi fikir yoksa temcit pilavı gibi aynı fikirleri çekip durmanın Ne Gereği Var? Filmde süre dolsun diye paint-ball sahnesi koyduğunuzu, fikir ve senaryo eksikliği yüzünden uçmaya çalışırken düştüğünüzü fragmandan bile görüyor insanlar.

Sorular daha devam eder ama yapım şirketinde hiçbir insan “Ya abi 30 kez yapıldı Hababam. Alacağı gişeyle pek de birşey yapamayız. Girmeyelim bu işe!” demedi mi acaba? Yoksa cidden yapımcılar, yönetmen ve oyuncular bu filme inanıyor mu?

Tagged