Cylon Ayaklanması, Korkunç Sonu ve Epimenides

Tarihin Akışı

2016’da Atina’nın bir banliyösü olan Palaio Faliro’da birbirlerine kelepçelenmiş en az 80 iskelet keşfedildi. İskeletler rahatsız edici bir görüntü sergiliyordu. Elleri kelepçeli olmasının yanı sıra birçokları sanki öldüklerinde çığlık atıyormuş gibi açık ağızlara sahipti. İskeletler görünüşe göre öldürüldüklerinde sağlık durumları yerinde olan genç erkeklere aitti. Arkeologlar, genelde bulguları için ipuçlarına zor ulaşırlar. Ancak bu sefer tarih kitaplarını karıştırdıklarında ve karbon testleriyle yılları tespit ettiklerinde karşılarına net sayılabilecek bir olay çıktı: Cylon Ayaklanması

Atina, milattan önce 7. yüzyılda farklı klanların pamuk ipliğine bağlı bir dengeyle yaşadığı bir kentti. Bu klanlar genelde ortaklaşarak güçlü bir lider seçer ve aralarındaki sorunları onun halletmesini beklerlerdi. Bu klanlardan birinin başındaki isim Cylon’un kendine aşırı güveni, Atina’yı kaosa sürükledi. Cylon, bir asker ve yönetici olmasının yanı sıra bir olimpiyat şampiyonuydu. Yüksek egosu ve karizmatik kişiliği “Atina’yı tek başıma ben yönetmeliyim ve klan düzenini ortadan kaldırmalıyım” kararını almasını ve birçok farklı gruptan insanı ikna etmesini kolaylaştırdı. Atina’nın komşu kenti Megara’nın hükümdarı Theagenes’in kızıyla da evlenince Cylon’un ve takipçilerinin hedefi artık Akropolis’i ele geçirmek ve diktatörlüğünü ilan etmekti.

Ayaklanma aristokrat Alcmaeonid klanının başı ve diğer klanların düzeni sağlaması için seçtiği başkan Megacles’in sert tepkisi ile karşılaştı. Cylon’u desteklemeye söz veren grupların da son anda vazgeçmesiyle darbe bir fiyaskoya dönüştü. Kısa sürede korkak bir şekilde kardeşiyle birlikte kentten kaçan Cylon’un başları boş kalan birçok destekçisi, kutsal ve dokunulmaz bir sığınak olarak kabul edilen Polias Athena Tapınağı’na sığındı. Kısa sürede etrafları sarıldı. Takipçiler, canları ve adil bir yargılanma için yalvardılar. Megacles, bu çağrılara kayıtsız kalmadı. Tapınağın çevresindeki kalabalıktan ayrışmaları için kendilerini kelepçelerle ve bir halatla birbirlerine bağlamalarını, halatı da tapınağın ana sunağına bağlamalarını istedi. Böylece tutuklanma işlemi olaysız hallolacaktı ve tanrıça Athena isyancıları kötü olaylardan koruyacaktı.

Gerçekten de isyancılar, tapınağın sunağına bağlı bir ipi tutarak dışarı çıktı. Ancak, ip aniden koptu. (veya bazı anlatılara göre Megacles bizzat kendisi kesti). Megacles bunu bir işaret olarak göstererek tanrıça Athena’nın isyancıları terk ettiğini haykırmaya başladı. Ve hemen sonrasında büyük bir katliam gerçekleşti. Tarihçi John Bagnell Bury, 1900’de yayınlanan kitabında Megacles’in ayaklanmayı destekleyen diğer klanlara ibret olması için bu katliamı gerçekleştirdiğini yazar.

Cylon Ayaklanması ve Katliamı ile birlikte Atina’nın kötü günleri de başladı. İnananlara göre Athena, kendisine sığınanları öldürmelerine kızmıştı. Kent, klanların bitmeyen kavgasına, kıtlığa ve hastalıklara esir düştü. Ve bu durum da başka bir efsanenin öyküsünün bir parçası haline geldi.

Felaketleri sonlandırmak için Codridae klanından filozof Solon, Knossos klanından dostu Epimenides’in Girit’ten çağırarak temizlik törenleri düzenlemesini istedi. Epimenides, küçük bir çocukken çobanlık yaparken bir mağarada kaybolmuş, Zeus onu korumasına almış ve 57 yıl uyuduktan sonra geri dönmüştü. (Mağara ve yeniden doğuşa daha sonra birçok dinde rastlayacağız) Kutsal bir kişilik olarak görülen Epimedenes’in tanrıların sevgilisi olduğuna ve onları yatıştırma konusunda derin bir bilgiye sahip olduğuna inanılıyordu. Bilge Epimenides, kente gelirken çeşitli koşullar öne sürdü. Kendi koruma birliğiyle gelecek ve o kentte olduğu sürece kavga edilmeyecekti. Epimenides’in bilgeliği ve koşulları sayesinde politik çekişmeler bitti. Doğal afetler de rastlantısal şekilde sona erince Atina’da kanun ve düzen geri geldi.

300 yıl yaşadığı iddia edilen Epimenides ile ilgili diğer ilginç bir not: Öldüğünde kendisini ritüeller için hazırlayan rahipler, vücudunun daha önce örtülerin altında kalmış bölümünün dövmelerle kaplı olduğunu gördüler. Bu iki duruma işaret olabilirdi. Epimenides gençliğinde ya bir köleydi ya da Orta Asya’dan gelmiş şaman bir rahip. Tarihsel olarak kanıtlamanın olanağı olmasa da Atina’da savaşı Türk’lerin göçebe atalarından birinin durdurduğu söylenebilir.

Tagged