Alejandro G. Iñárritu’nun VR teknolojilerini kullanarak mültecilerin hikayesini anlattığı kısa film/enstalasyon Carne y Arena Cannes’da büyük beğeni topladı.
Yazının geri kalanında çalışmanın ayrıntılarını anlatacağız. Spoiler almak istemiyorsanız devam etmemenizi öneririz.
Üç ayrı odadan oluşan ve bir uçak hangarında sergilenen çalışmada ilk olarak kapalı soğuk bir odaya girip ayaklarınızdakini çıkarıyorsunuz. Özellikle Meksika-ABD sınırını geçmeye çalışırken yakalananların konulduğu, “Las Hielaras” olarak adlandırılan soğuk hava depolarında mültecilerin neler yaşadığını bu bölümde anlıyorsunuz. Daha büyük bir odada ise yerde kumlar ve Occulus Rift vizörleri sizi karşılıyor. Teçhizatı giydiğinizde sınır devriyesinin ortasında köpekler ve yüzünüze doğrultulmuş silahlar eşliğinde bir baskını yeniden yaşıyorsunuz.
Bir sonraki odada ise Ege Denizi’nde bir Yunan Adasına ulaşmış ailenin yaşadıklarını görüyorsunuz. Mültecilerin dünyasında yaptığınız tur filmde yüzlerini gördüğünüz 14 kişinin gerçek yaşam hikayelerini öğrenmenizle bitiyor.
Inarritu’nun üzerinde 4 yıldır uğraştığı, çekimlerini Emmanuel Lubezki’yle birlikte gerçek mekanlarda gerçekleştirdiği çalışmanın ülkemize de gelmesini umuyoruz.