Alessandro Moreschi: Son Büyük Castrato, Roma’nın Meleği

Notaların Akışı

Alessandro Moreschi, müzisyenler ve hatta tüm insanlar arasında kendisini farklı ve özel kılan bir özelliğe sahip. Moreschi, bilinen son büyük castrato. 1858 ile 1922 arasında yaşayan Moreschi, sesi kaydedilebilmiş tek castrato olarak da tarihteki yerini aldı.

Hristiyanlığın belirli mezheplerinde melekler cinsiyetsiz olarak tanımlanır. Vücut özellikleri ve sesleri ne erkeksi ne de dişildir. Doğal veya tıbbi müdahalelerle hadım kalan, sesleri buluğ çağından etkilenmediği için çocuksu seslerini koruyan bu insanlar özellikle kilise müzikleri söz konusu olduğunda meleklerin sesine sahip insanlar olarak nitelenir. Katolik kiliselerinde kadınların şarkı söylemesinin şehvet uyandırdığına inanıldığı için küçük erkek çocukları ve castrato erkeklere şarkı söyleme görevi verilirdi. 1500’lerden itibaren bir akım halini alan bu durum nedeniyle her yıl binlerce çocuk hadım ediliyordu. Birçoğu dışarıdan müdahalelerle çocuk yaşta ağır travmalarla castrato oldukları ve genellikle dini çevrelerde ağır baskılarla yaşamlarını sürdürdükleri için öyküleri çok hüzünlüdür. Bu hüzün de seslerine yansıdığı için insanlar üzerindeki etkileri her zaman çok büyük oldu.

Alessandro Moreschi, 11 Kasım 1858’de, Luigi Lorenzo Moreschi ve Rosa Maria Potelli’nin çocuğu olarak, Frascati (Lazio) yakınlarındaki Monte Compatri’deki bir Roma Katolik ailesine doğdu.

Doğumundan itibaren hayatının çizgisini belirleyen bir kasık fıtığı ile dünyaya gelmiş olması muhtemel, zira 19. yüzyıl İtalya’sında bu, hadım etmeyi meşrulaştıran bir tedavi yöntemi olarak görülüyordu. Bir başka ihtimal ise, henüz çocukken, sesinin büyüleyici tınısı keşfedildiğinde, ergenlikten çok önce hadım edilmiş olmasıydı.

Genç Moreschi’nin şarkı söylemeye olan tutkusu ve yeteneği, o dönemin Sistine Şapeli korosunun bir üyesi olan ve yeni yetenekler için ülkeyi dolaşan Nazareno Rosati’nin dikkatini çekmiş ve onu 1870’li yıllar civarında Roma’ya götürmüştü. Moreschi’nin büyülü sesi Roma’daki yükselişini çok hızlı kıldı. Scuola di San Salvatore’de eğitimini tamamladı. Hemen her castrato, yaklaşık 10 yıl süren eğitim süreçlerinden sonra şarkı söylemeye başlar ancak Moreschi’nin eğitimi 4-5 yıl kadar sürdü. Sesini duyan dini çevreler kendisini kiliselerine kazandırmak için yarışa girdi. Kısa sürede St John Lateran Papalık bazilikasının korosuna birinci soprano olarak atandı. Roma yüksek sosyetesinin salonlarında şarkı söylemesi için de aranan bir isim haline geldi ve daha genç yaşlarında maddi olarak zenginleşti.

Duyanlar onu şöyle tanımlıyordu: “Moreschi’nın her notasında bir gözyaşı ve her nefesinde bir iç çekiş vardır”

Dünya üzerindeki herhangi bir kilise korosundaki herhangi biri için en büyük hayal Sistine Şapeli’nde ilahilerini söyleyebilmektir. Moreschi, büyülü sesiyle çok kısa sürede hristiyanlığın en büyük tapınaklarından birine yine birinci soprano olarak atandı. Artık alanında ondan büyüğü yoktu.

Alessandro Moreschi’nin Sistine’deki direktörü, bir zamanlar harikulade bir castrato soprano olan Domenico Mustafa idi. Mustafa, bir domuz saldırısı nedeniyle hadım kalmış, zorlu yaşam koşullarına rağmen sesi sayesinde yaşamını sürdürmeyi başarmıştı. Moreschi, kısa sürede Mustafıa’nın göz bebeği ve dostu haline geldi. Sistine korosuna katıldığında, Moreschi’nin yanında altı kastrato üyesi daha bulunmaktaydı, ancak hiçbiri onun kadar iyi bir sese ve uzun provaları kaldıracak güce sahip değildi. Bütün dinleyenlerin aklında kendisi için aynı tanım oluştu: Roma’nın Meleği

Moreschi’nin parıltılı kariyeri, onun yer yer kaprisli davranışlarını da beraberinde getirdi. Konserlerin ardından, uzun ve beyaz bir tavus kuşu gibi kalabalığın arasında parıldayan Moreschi, tebrikleri kabul etmek için elindeki atkıyı savururdu.

Sistine Şapeli Korosu, asırlık geleneklerle yönetiliyordu ve katı bir hiyerarşi hâkimdi. Moreschi müzik kadar idari işler konusunda da çok yetenekliydi. 1886’da kıdemli castrato Giovanni Cesari’nin emekliliği ile Moreschi, Direttore dei konseristi (solist yönetmeni) olarak göreve geldi.

1891’de ise Moreschi, koronun günlük işlerinin kaydedildiği defteri yöneten segretario puntatore oldu. Ertesi yıl, maestro pro tempore olarak atandı ve bu da büyük ölçüde idari bir görevdi. Alessandro bu süre zarfında, Sistine Şapeli’ndeki koronun görevlerini doğru bir şekilde yerine getirmekle yükümlüydü. Sanatsal olarak, işi solistleri seçmek ve repertuar oluşturmaktı.

Moreschi’nin yaşadığı en büyük zorluklardan biri ise kilise müziğindeki değişim sancılarıydı. Almanya’da doğan Cecilian adlı reform hareketi, Roma’da etkisini göstermeye başlamıştı ve bu hareket, kilise müziğinin çok sesliliğe dönüşünü talep ediyordu. Bu, hem Sistine Şapeli’nin repertuarı hem de pratiği için doğrudan bir tehditti. Moreschi, gelenekselcilik ve reformistler arasındaki çekişmelerin sessiz bir tanığıydı, ancak aynı zamanda dünyevi meselelerle de karşı karşıya kalmıştı: 1900 yılının Ağustos ayında, İtalyan kraliyet ailesinin özel isteği üzerine, suikasta kurban giden Kral I. Umberto’nun cenazesinde şarkı söyledi. Bu durum, İtalya’nın birleşmesi nedeniyle laik devleti sadece bir gaspçı olarak gören Papalık’ın bir yumuşama belirtisi olarak görüldü. Moreschi, ülkemizdeki laiklik tanımıyla söylersek din ve devlet işlerinin ayrılması konusunda da sesiyle etkili oldu.

1902’nin baharında, Vatikan’ın mistik ve tarih kokan koridorlarına Londra’dan bir gramofon firması konuk oldu. Alessandro Moreschi, meraklı bakışlar arasında, gelecek nesillere aktarılmak üzere gramofonun dönen silindirine sesini verdi. İki yıl sonra, tam on yedi parça daha kaydetti. Ancak, bu iki kayıt seansı arasında hayati öneme sahip olaylar yaşandı.

1903’te, yaşlı Mustafa emekliye ayrıldı ve aynı yılın birkaç ay sonra Sistine geleneğinin güçlü bir savunucusu olan Papa XIII. Leo hayatını kaybetti. İktidara gelen yeni papa, Papa Pius X, Cecilian Hareketi’nin ateşli bir taraftarıydı. Papa’nın ilk resmi eylemlerinden biri, Mustafà, Moreschi ve meslektaşlarının savunduğu her şeyi ayaklar altına alacak olan kararnameler yayınlamak oldu.

Bu yeni dönem, castrato’ların en azılı düşmanı olan besteci Lorenzo Perosi’nin zaferi anlamına geliyordu. Moreschi ve kalan birkaç meslektaşı emekliye ayrılacak ve yerlerine erkek çocuklar geçecekti. Moreschi’nin öğrencisi olan Domenico Mancini, ustasının sesini o kadar başarılı bir şekilde taklit etmişti ki, Perosi onun da castrato olduğunu düşünmüştü.

Alessandro, resmi olarak 1913 yılına kadar Sistine korosunun bir üyesi olarak kaldı. 1914 yılında, önemli müzik kitaplarının yazarı olan Viyanalı müzikolog Franz Haböck ile tanıştı. Hakkında eserler kaleme alan Haböck, Moreschi’nin fiziksel görünüşünü ve tavırlarını, “Orta boylu veya biraz daha kısa, sevimli ve bıyıksız bir yüzü olan bir adam. Göğsü, dikkat çekecek derecede geniş ve güçlü. Konuşma sesi, daha çok tenor. Genç ve enerjik bir izlenim bırakan bir tavrı vardı ve dinamik sohbeti, onun tamamen büyüleyici bir görüntü çizmesine katkıda bulunuyordu.” şeklinde betimler.

Emekli olduktan sonra Moreschi, Vatikan’a birkaç dakikalık yürüme mesafesindeki evinde yaşadı ve 63 yaşında, büyük olasılıkla zatürree nedeniyle hayatını kaybetti. Cenaze töreni, halka açık ve büyük bir olaydı ve castrato’lara karşı antipati besleyen Perosi tarafından yönetildi. Moreschi, Roma’nın büyük “ölüler şehri” olarak bilinen Cimitero del Verano’daki aile mezarına gömüldü.

Tagged