Galip Tekin’in Star Tv ekranlarında cuma günü gece yarısı ekranlara gelen dizisi “Acayip Hikayeler” ilk bölümüyle yayın hayatına başladı. 80’lerin kült dizisi “Alacakaranlık Kuşağı”na selam çakan dizi, İstanbul’un alacakaranlığında sona eren bir hikayeyle karşımıza çıktı.
İlk bölümü spoiler vermeden kısaca değerlendirirsek Haluk Bilginer alıştığımız usta işi oyunculuklarından birini sergiledi. Şevval Sam bölümün ilk yarısında antrenmansız gözükse de ikinci yarısında iyi bir dram oyuncusu olduğunu izleyenlere hatırlattı. Anlatıcı ve mesaj verici Hayko Cepkin anladığımız kadarıyla dizinin tek kalıcı oyuncusu olarak karşımıza çıkacak. Henüz üst düzey olmasa da kendisinden beklenenin üstünde iyi bir oyunculuk sergilediğini söyleyebiliriz. Naçizane tavsiyemiz Lars von Trier’in Riget’inde yine anlatıcı olarak yer alan Trier’i bir izlemesi…
ABD’de sıkça rastladığımız Alacakaranlık Kuşağı, Hitchhiker, Freddy’s Nightmares (bu dizide anlatıcı Elm sokağından Freddy Krueger’di) formatındaki dizi, her bölümünde gerilimin ve korkunun sınırlarında gezen bir öyküyü farklı oyuncular ve karakterlerle ekranlara taşıyacak. Acayip Hikayeler, Türkiye’de 2 saatlik, bol reklam aralı dizilerden dolayı unuttuğumuz gerçek dizi keyfini ilk bölümünde fazlasıyla yaşattı. Türk dizilerinin çoğunda rastladığınız arada gidip çay demleyebileceğiniz uzuuun geyikler yerine, koltuğunuzdan kalkmadan takip etmek zorunda kalacağınız akıllı diyaloglarla başlığa koyduğumuz “dizi gibi dizi” tanımını ilk bölümünden fazlasıyla hak etti.
Dediğimiz gibi format çok kullanıldı ancak ilk bölümdeki diyaloglar ve faili meçhullere yapılan küçük bir gönderme dizinin yerel bir tadı da yakalayacağını gösteriyor. Zaten Galip Tekin’in hikayelerinde özellikle şehirde değil de kırsalda geçen öykülerinde yakalayabildiğimiz özel tad ilerleyen bölümlerde kendini gösterecektir.
Dizinin tek göze daha doğrusu kulağa batan falsosu, sosyal medyada da şikayet konusu olan müzik kullanımı… Müzikler maalesef her an Mahallenin Muhtarlarından bir karakter çıkıp da espri yapacakmış gibi hissettiriyor.
Kısacası küçük eksiklerine rağmen uzun süre sonra ilk kez Türk yapımı bir dizi gibi dizi izledik ve umutlandık. Darısı diğer bölümlerin başına…