Damien Chazelle’in Whiplash’ten sonra çektiği ve ödül sezonunun en büyük favorilerinden biri olan La La Land’den beklentilerimizi, geçtiğimiz hafta yayınlanan ikinci fragmanı üzerinden aktardık.
Yekta Kurtcebe: Film müzikal olduğu için benim görüşlerim olumsuz. Bir müzikal film eğer Baz Luhrman tarafından çekilmememişse izlemem. Bu janra karşı yıkılmaz ön yargılarım var. Sevemiyorum bir türlü.
Umut Kurç: Hem müzikal hem Emma Stone… Ben bunun uğruna ruhumu satarım
Umut Tiryaki: Filmin müziklerinden olan City of Stars eşliğinde bir fragman yayınlandığından beri tatlı bir heyecanla bekliyorum filmi. Whiplash’ in yönetmeninden üstelikte. Güvenim tam. Ryan Gosling ve Emma Stone çok yakışmış.
Müjdat Çetin: Ödül sezonunda adı geçen filmler arasında, fragman itibariyle, en umut veren film La La Land. Filmin görsel ve müzikal boyutu enfes bir biçimde tasarlanmışa benziyor. Eğer Chicago gibi şansı yaver giderse, (Her açıdan Moulin Rouge’un yanından bile geçemezdi ama almadığı Oscar kalmadı.) hakikaten bütün Oscar’ları toplayabilir.
Ümit Açık: Fragman’ın arka planında bilinçaltına yönelik bir ses “bu filmi sinemada izlemen gerek, evde izlemeyi beklersen ayıp edersin.” cümlesini tekrarlıyor. Müzik seçiminin de şahane olacağını yönetmenin bir önceki filminin Whiplash olmasından anlamadıysak fragmandan anlıyoruz. Ben umutla bekliyorum.