Fransız topraklarında Toulouse’da dünyaya gelen ve rüzgarın alıp İspanya’ya, Barcelona’nın kalbine götürdüğü Marina Ginestà i Coloma’nın öyküsü her açıdan eşsiz. Ancak o meşhur fotoğraf çekilmeseydi, belki hiçbirimiz kim olduğunu bilmeyecektik.
İşçi sınıfından solcu bir ailede doğan Marina, çocukluğundan itibaren hayatını sol düşüncüye adadı. Daha 11 yaşında ailesiyle içten içe kaynayan Barcelona’ya göçmesi, önündeki uzun yolun yönünü tamamen değiştirdi. İspanya İç Savaşı’nın başlamasıyla birlikte kendini Katalan Birleşik Sosyalist Gençlik saflarında buldu. Kendisinin milyonlarca insan tarafından tanınmasını sağlayan ise savaşın pençesine düşmüş Barcelona’da, Hotel Colón’un çatısında çekilen bir fotoğraftı. Juan Guzmán’ın objektifinden yansıyan bu portre, İspanya İç Savaşı’nın unutulmaz bir simgesi haline geldi.
Marina’nın hikayesi sadece bu fotoğrafla sınırlı değil. Onun, işçi sınıfından bir terzinin çocuğu olarak başlayan yaşamı, İspanya İç Savaşı’nda Sovyet gazetesi Pravda’ya muhabirlik ve tercümanlık yaparak devam etti. Savaşta yaralanınca Montpellier’e tahliye edildi. Nazi işgali altında geçen bu karanlık dönemde, Dominik Cumhuriyeti’ne kaçarak hayatta kalmayı başardı ve orada bir subayla evlendi.
Fakat faşizm Marina’nın peşini bırakmadı. Diktatör Rafael Trujillo’nun zulmü yüzünden Marina için yeni ülkesi de bir kabus haline geldi ve bu sefer rotası Venezuela’ya çevrildi. Bir süre sonra, kocasından boşanarak Fransa’ya geri dönen Marina, Belçikalı bir diplomatla evlendi ve Barcelona’ya döndü. Fakat sonuçta, kalbi her zaman Paris’teydi. Ve nihayetinde, 94 yaşında Paris’te hayata veda etti.
Marina’nın hayatını unutulmaz kılan o ünlü fotoğraf, 21 Temmuz 1936’da çekildi. Genç bir kadın olarak, askeri üniforması içinde, Hotel Colón’un çatısında poz verirken görülen Marina’nın elindeki tüfek, Oviedo fabrikasında İspanyol Ordusu için üretilmiş bir M1893 İspanyol Mauser’di. İşin ilginç yanı, Ginesta’nın savaş boyunca hep cephe gerisinde yer alması ve hiç silah kullanmamasıydı. Bu fotoğraf, Marina’nın silah taşıdığı tek andı ve hızla sosyalist bir gazetede yerini buldu. Etkileyici görüntü, İspanya İç Savaşı’nın simgesi oldu ve dünya genelinde antifaşizmin simgelerinden biri olarak kabul edildi.
Marina’nın fotoğraf hakkındaki sözleri, o dönemin duygularını ve düşüncelerini basit bir şekilde aktarır: “Güzel bir fotoğraf. O anki duygumuzu yansıtıyor. Sosyalizm geldi, otel misafirleri gitti. Coşku vardı. ” Marina, hayatının sonuna kadar bir savaşçı ve direnişçi olarak yaşadı, bu fotoğraf ise onun bu direnişinin sembolü oldu.
Ne yazık ki, savaşın yıkıcı etkisi Hotel Colón’u da yerle bir etti ve şimdi Banco Español de Crédito binası olarak kapitalizme hizmet ediyor.