Adolf Hitler’in naziliği yayarken en büyük güçlerinden biri oluşturduğu “propaganda” mekanizmasıydı. Joseph Goebbels’in planlamasıyla gerçekleştirilen propaganda faaliyetlerinin en önemli silahı ise alman kadın yönetmen Leni Riefenstahl’in çektiği filmlerdi.
Sinemanın insanlar üzerindeki etkisini iyi çözen naziler, ellerindeki en iyi sinemacıya sınırsız kaynaklar sağlayarak etkileyici filmler çektirdiler. 1934’te Nuremberg’teki Nazi Partisi kongresini çektiği “Triumph des Willens” sinema adına birçok yeniliği barındırsa da içerdiği fikirler nedeniyle haklı bir şekilde lanetlendi.
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra tutuklanan Riefenstahl, hakkındaki suçlamalar birer birer düşünce salıverildi. Ancak savaştan sonra kötü ünü ve tepkiler nedeniyle iki-üç küçük proje dışında film çekemedi. Toplama kampları hakkında birşey bilmediğini ikna ettiği Jean Cocteau ile çekeceği film ise Cocteau’nun 1963 yılındaki ölümüyle yarıda kaldı. Hayatının geri kalanında Afrika ve fotoğrafçılığa merak salan ve ödüller alan Riefenstahl 101 yıl yaşayarak 2003 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Riefenstahl’ın bir dansçı ve oyuncu olarak başlayıp, tarihin en tartışılan sinemacılarından biri haline gelmesini sağlayan hayatı ZDF tarafından sinemaya aktarılacak. Filmde Riefenstahl’ı Maria Furtwaengler’in oynaması bekleniyor. Furtwaengler, yine İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ismi çok tartışılan ünlü orkestra şefi Wilhelm Furtwängler’in torunu.
Wilhelm Furtwängler de savaş süresince Almanya’yı terk etmeyi reddedip sanatını icra etmeyi reddetmiş, özellikle Richard Wagner bestelerini mükemmel bir şekilde yönetmesi nedeniyle aralarında Hitler’in de bulunduğu nazi partisinin önde gelen isimleri tarafından sık sık konserleri izlenmişti. Furtwängler savaştan sonra yargılanmış, bu yargılama Istvan Szabo’nun Taking Sides isimli mükemmel filmine konu olmuştu. Wilhelm Furtwängler’in savaştan sonra musevi sanatçıların ülkeden çıkışına yardım etmesi ve bazılarını da evide saklaması nedeniyle itibarı iade edilmişti.
