Meleklikten Yönetmenliğe: Rie Rasmussen

haber

Brian de Palma’nın Femme Fatale’i ve Luc Besson’un Angel-A’sı iki usta yönetmenin de vasat filmleri olarak hatırlanacak. Ancak iki filmde de başrol oynayan Rie Rasmussen, filmleri “Bir insanın hayatında alabileceği en iyi sinema eğitimi” olarak niteliyor. Oynadığı iki filmden sonra kamera arkasına geçip kısa filmler çekmeye başlayan Rasmussen, “The Thinning Herd” isimli filmi Cannes’a kabul edilince yönetmenlik için en büyük adımı atmış oldu.

Çektiği kısa film o sırada Cannes’da filmden filme koşan Tarantino’nun dikkatini çekmiş. Filmi Austin’de her yıl düzenlediği QT Film Fest’in programına almış ve Rasmussen’i de festivale davet etmiş. Burada Roberto Rodriguez, Richard Linklater gibi isimlerle tanışan ve yazdığı senaryoları yapımcılarla paylaşan Rasmussen ilk filmini çekme şansını böyle yakalamış.

Rasmussen, ilk filmi “Human Zoo”da senarist, yönetmen, kurgucu, yapımcı ve başrol olarak görev aldı. Danimarkalı Rasmussen, filmin senaryosunu ailesinin evlatlık olarak aldığı vietnamlı kızkardeşinin hikayesini Yugoslavya’ya ve özellikle Kosova’ya uyarlayarak yazmış.

Rasmussen, sinemaya ve özellikle yönetmenliğe olan ilgisini şöyle açıklıyor: “Annem ve babam sinefildir. Daha ergenliğe gelmeden Sergio Leone, Akira Kurosawa, Woody Allen, Martin Scorsese’nin tüm filmlerini defalarca seyretmiştim. Zaten Danimarka’da yaşadığımız için yapacak fazla birşeyim de yoktu.”

Tagged