2012 sinema açısından nasıl geçti? Buna başka bir yazıda uzunca bir şekilde değineceğiz Bakınız olarak. Ama şimdilik şunu söyleyebilirim: Bu sene sadece 5-6 filmi gerçekten sevdim. İzlediğim onca film vasattan ötesine geçemiyor. Filmler kötüydü bu sene, ama bu filmlerde kullanılan müzikler gayet iyiydi. Bu sene de enfes soundtrackler ve scorelar karşımıza çıktı, filmler gözlerimizi yorarken bu filmlerde kullanılan müzikler kulakları şenlendirdiler. Lafı uzatmayalım ve filmleri ve müziklerini değerlendirelim.
Hans Zimmer-“The Dark Knight Rises”: Hollywood’un en çok tercih edilen yetenekli bestecilerinden olan Hans Zimmer bu sene sadece “The Dark Knight Rises” için müzik besteledi. Üçlemenin diğer filmlerinde döktüren Zimmer bu filmde gene etkileyici müzikler bestelemeyi başardı başarmasına da ortaya koyduğu soundtrack albümüne “müthiş” demek de zor. Zira çok az özgün müzik yapmış. Genelde serinin önceki diğer filmlerinde kullandığı müzikleri güncelleştirmiş. Gene de film gösterime girmeden önce Warner Bros. tarafından nete aktarılan müzikleri epey beğenildi. “Sherlock Holmes: A Game of Shadows” için yapamadığını (kendisi bu filmde çooook pasif kalmış) bu film için yaptı en azından ve serinin önceki filmleri için yaptığı müzikleri kullanmakla kalmadı, yeni besteler de yarattı (yukarıda belirttiğim gibi sayıları az ama buna da şükür!). Zimmer bu filmde de tarzından ödün vermiyor. Görkemli filmlere görkemli müzikler üretmeye devam ediyor. Tek bir enstrüman ile başlayıp bütün enstrümanları kullanarak devam eden “Dashi Basara!” adlı çalışması oldukça iyiydi. Şunu da belirtelim yeri gelmişken: Zimmer bu filmin müziklerini James Newton olmadan besteledi. Zimmer ile Newton, Batman üçlemesinin ilk iki filminin müziklerini beraber kotarmışlardı.
Dario Marianelli-“Anna Karenina”/”Salmon Fishing In The Yemen”: Marianelli’nin filmografisine şöyle bir göz gezdirdiğimizde özellikle 2005’ten itibaren daha çok dönem filmleri için müzikler yaptığını görüyoruz. Marianelli “Atonement”, “V For Vendetta”, “Pride and Prejudice”, “Agora”, “Jane Eyre” ve en son “Quartet” için müzikler yaptı. Marianelli’nin “Anna Karenina”nın yönetmeni Joe Wright gibi dönem filmlerine saplanıp kaldığını söylemek mümkün. Ama işinin de hakkını veriyor doğrusu. Usta müzisyenin “Anna Karenina” için yaptığı müziklerle tekrar yılın enleri arasına girdiği söyleniyor. İmzasını attığı soundtrack albümünü dinlerken kemanı ağlattığını düşündüm. Ama “bu müzikler bir yerden tanıdık geliyor” düşüncesini de aklımın bir köşesine atamadım gitti. Kemanı ağlatıyor ağlatmasına da imza attığı müzikler çok da farklı gelmedi bana (özellikle sadece kemanlı müzikler, yani albümün tamamı). Ya dönem filmleri için yapılan müzikler iyice birbirine benzediler, ya da benim kulaklarımda bir sorun var. Öyle ya da böyle “Anna Karenina OST” yılın en sağlam albümlerinden. Marianelli’nin “Salmon Fishing In The Yemen” filmi için yaptığı müziklerin de başarılı olduklarını son kertede belirteyim.
Dan Romer ve Benh Zeitlin-“Beasts of the Southern Wild”: Evet, bu o film. Hani şu dokuz yaşında, siyah, şirin, bonus kafalı kızın müthiş bir performans sergilediği küçük, şirin, bağımsız, etkileyici film. Bu film sadece bu küçük kızın dikkatlerimizi çekmemizi sağlamadı. Filmin her şeyi olan Zeitlin de bu filmle dikkatlerimizi çekti. Üç kısa metrajdan sonra başarılı bir senaryo ve başarılı bir yönetmenlikle karşımıza çıktı bu sene. On parmağında on marifet birisi kendisi. Filmin müziklerini Dan Romer’la beraber bestelemiş. İkisi de ilk kez bir uzun metraj için müzik yapmışlar. Soundtracki dinledikten sonra buna inanmak zorlaşıyor ama gerçek öyle.
Çeşitli Sanatçılar-“Django Unchained”: Quentin Tarantino 18 ocakta karşımıza bir westernle çıkacak. Tarantino hayranları epeydir kendisinin bir western çekmesini bekliyorlardı. Tarantino çoğu filminde westerne değinmişti ama tam anlamıyla bir western filmi hiç çekmemişti. “Django Unchained”te western külliyatına saygı duruşunda bulunuyor. Müziklere gelirsek… Western müzikleri değince akla Ennio Morricone geliyor hemen. Usta müzisyenin bazı bestelerini kullanılmış. Aşağıda yer verdiğimiz şarkı ve müziklerse geçmişte farklı isimlerce yaratılmışlar. Örneğin filmde kullanılan “I Giorni Dell’Ira” adlı parçayı İtalyan müzisyen Riz Ortolani bestelemiş. İkinci sıradaki şarkı ise “Django” filmine ait. Tarantino bu şarkıyı da filminde kullanmış. Westernin önemli müziklerini biraraya getirdiği için önemli hale geliyor “Django Unchained Original Soundtrack”.
David Holmes-“Haywire”: Steven Soderbergh’in yönetmenliğini üstlendiği “Haywire” kaliteli olabilecekken Soderbergh’in bitmek bilmeyen ve artık beni iyice sıkan deneysellik merakı yüzünden güme gitti (sıkıcı mıydı, değildi, ama insan Soderbergh gibi bir yönetmenden daha sağlam bir film bekliyor. Ah beklentiler!). Vasatı aşamayan filmin artı yönleri de mevcut tabi ki. O da David Holmes’un imzasını attığı müzikler. Soderbergh’in “Ocean’s” üçlemesinin ve “Out of Sight” filminin de müziklerine imzasını atan Holmes uzunca bir süredir Soderbergh’le çalışmıyordu. Yönetmenin yeni favorisinin Cliff Martinez olduğunu daha önce Bakınız’da bir yerlerde dile getirmiştik.
Çeşitli Sanatçılar-“Lawless”: Senarist Nick Cave, yönetmen John Hillcoat ve etkileyici bir oyuncu kadrosu biraraya geliyor, ortaya yılın en vasat filmlerinden birisi çıkıyor. Üzücü tabi. Asıl konumuz olan müziklere dönelim. Hillcoat 1930’lara döndüğü bu filminde çeşitli sanatçıların şarkılarını sıkça kullanıyor. Enstrümental parçalara imzasını atan Link Wray, Country-folk müzisyeni Townes Van Zandt Velvet Underground, Grandaddy ve Captain Beefheart’ın şarkıları/müzikleri kullanılmış. Tabi özgün bestelere de imza atılmış, bu şarkıcıların şarkılarının coverları da yapılmış. Senarist/müzisyen Nick Cave senaryoyu yazmakla kalmamış, film için bir kaç besteye de imzasını atmış. Açıkçası müzisyen Cave işini senarist Cave’den çok daha iyi yapmış. Döneme ve türe uygun müzikler bestelenmiş. Blues ve country, folk türündeki müzik ve şarkılarla dolu sağlam bir OST’ye imza atılmış kısacası. Yılın vasat filmlerinden olan Lawless’tan yılın en sağlam OST albümlerinden birisi çıkmış.
Çeşitli Sanatçılar-“Moonrise Kingdom”: Wes Anderson diğer filmlerinde yaptığı gibi bu filminde de farklı sanatçıların şarkılarını/müziklerini kullanmış. Françoise Hardy’nin efsane şarkılarından “Le Temps De L’Amour”, Bernstein klasiği “West Wide Story”, Benjamin Britten ve Hank Williams’ın besteleri filmde kullanılmış. Filmin özgün müziklerine ise kanımca son yirmi yılın en önemli bestecilerinden olan Alexandre Desplat imzasını atmış. Neticede gerek Desplat’in bestesi (tek bir bestesi mevcut: “The Heroic Weather Conditions of the Universe”), gerekse filmde kullanılan şarkı ve müzikler filmin kalitesini yükseltiyorlar.
Alexandre Desplat-“Rust and Bone”/”Argo”/”Zero Dark Thirty”: Günümüzün en başarılı müzisyenlerinden kendisi. Kimlerle çalışmadı ki? Terrence Malick, George Clooney, David Fincher, Wes Anderson, Zack Snyder, Jacquies Audiard, Roman Polanski ve çok daha fazlası. Çalıştığı her yönetmen bir sonraki filmi için kendisini tercih ediyor. O denli yetenekli. Desplat bu sene “Moonrise Kingdom”, “Zero Dark Thirty”, “Argo”, “Reality” ve “Rust and Bone” filmlerine müzikler besteledi. Özellikle “Zero Dark Thirty”de döktürmüş. Tabi animasyon filmi “Rise of the Guardians”ı da unutmayalım. Desplat “Zero Dark Thirty” ve “Argo” için epey gerilimli müziklere imza atarken “Rust and Bone” için minimalist takılmış, kendisini fazla belli etmek istememiş.
Howard Shore-“Cosmopolis”/”The Hobbit: An Unexpected Journey”: David Cronenberg ve Peter Jackson’ın (ve daha onlarca ismin) favori müzisyeni Howard Shore da bu seneyi başarıyla bitirenlerden. Cronenberg’in “Cosmopolis”ine ve Jackson’ın “The Hobbit”ine müzikler bestelemekle geçti günleri. Sonuç özellikle “The Hobbit”te enfesti. “LOTR”ın müziklerini güncelleyen, bu müziklere eklemeler yapan Shore hikaye ve karakterler değiştiği için özgün müzikler de yapmalıydı “The Hobbit” için. “The Hobbit”in fragmanında ve kapanış jeneriğinde çalan “Misty Mountains” bir hayli sağlamdı. Shore “The Hobbit” için 1 saat 45 dakikalık soundtracke imzasını atmış. Gerek aksiyon sekanslarında, gerekse Hobbitköy’de çalan müziklerin kaliteli olduklarını söylemek gerek.
Fernando Valazquez-“Lo impossible”: 2007’ye dek kısa metrajlı filmler için müzikler yapan İspanyol Valazquez 2007’de “El orfanato”, 2010’da “Los ojos de Julia” ve “Devil”, 2011’de “Babycall” gibi filmler için müzikler besteledi. Valazquez hep korku-gerilim türündeki filmlere müzikler hazırlıyor. Bu sene bir farklı türdeki, drama türündeki bir filmin, “Lo impossible”ın müziklerini besteledi. İspanyol yönetmen Juan Antonio Bayona’nın Hollywood oyuncuları ile birlikte kotardığı “Lo impossible” 2004 yılında meydana gelen ve on binlerce kişinin ölümüne sebep olan tsunamiyi anlatıyor. Valazquez’in keman ağırlıklı müziklerini pek beğendim. Yılın başarılı soundtracklerinden bir tanesi kısacası.
Çeşitli Sanatçılar-“Take This Waltz”: Sarah Polley’nin tekrar yönetmenlik koltuğuna oturduğu bu bağımsız filminin müziklerini daha çok bağımsız filmlere müzikler yapan Jonathan Goldsmith hazırladı. Polley ayrıca filminde Leonard Cohen’ın “Take This Waltz” adlı şarkısını, Corinna Rose ve The Rustly Horse Band’in beraber kotardıkları “Green Mountain State”i, Micah P. Hinson’ın “Don’t You Forget”ını kullandı.
Çeşitli Sanatçılar-“Rock of Ages”: Adam Shankman imzalı bu müzikal film bu yaz gösterime girdi. Kaliteli olduğunu söylemek zor. Filmin en sağlam tarafları Tom Cruise’un performansı ve soundtracki. Filmde Jon Bon Jovi, Sister Christian, Mick Jones, Foreigner, Kevin Cronin gibi rock şarkıcılarının/grupların müzikleri filmde kullanılmış. Ayrıca dört adet şarkı yeniden hazırlandı. Film kötü ama soundtrackleri bir hayli iyi olmuş.
Claude-Michel Schönberg-“Les Miserables”: Klasik romanın Broadway uyarlamasından sinemaya aktarılan filmin müziklerin bestecisi de doğal olarak müzikalin yazarı Claude-Michel Schönberg… 1980’de ilk kez Paris’te sergilenen müzikalden beri tüm Les Miserables uyarlamalarında onun müzikleri kullanıldı. Hazır 2012’nin en iyi soundtrackleri diye bir liste yapmışken Schönberg’in etkileyici müziklerini de analım istedim. Aşağıdaki videoda ustanın “I Dreamed I Dream”ini izleyebilirsiniz.